MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. AHMET AĞIRAKÇA, İHVAN-I MÜSLİMİN’İN ÜMMETE KARDEŞLİK RUHUNU VE EMPERYALİSTLERE KARŞI DA BAŞKALDIRININ NE OLDUĞUNU ÖĞRETTİĞİNİ DİLE GETİRDİ.

Mardin’de ’Ortadoğu’da oyun bozucu bir aktör, Müslüman kardeşler’ konulu panel düzenlendi.
Müslüman Kardeşler teşkilatı, Mardin’de masaya yatırıldı. Kadim Akademi Derneği, Mardin’de ’Ortadoğu’da oyun bozucu bir aktör, Müslüman Kardeşler’ konulu bir panel düzenledi. Mardin Artuklu Üniversitesi konferans salonunda yapılan panelin açılış konuşmasını Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça yaptı.
İhvan-ı Müslimin’in ümmete kardeşlik ruhunu ve emperyalistlere karşı da başkaldırının ne olduğunu öğrettiğini dile getiren Rektör Ağırakça, İslam davasını kalplere yerleştirerek batının İslam ülkelerine yönelik oyunlarını bozduğuna dikkat çekti. İhvan-ı Müslimin’in zulme karşı başkaldırmayı öğrettiğini ifade eden Ağırakça, Seyyid Kutup’un ‘Yoldaki İşaret’ kitabıyla ve ‘La ilahe illallah bir hayat nizamıdır’ makalesiyle ümmetin önünü açtığını belirtti.
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın yaptığı açılış konuşmasının ardından Doç. Dr. İbrahim Özcoşar’ın moderatörlüğünde panele geçildi. Panele konuşması olarak Dünya Müslüman Âlimler Birliği Üyesi Dr. Cemal Abdulsettar, 22. dönem İstanbul Milletvekili Dr. Hüseyin Kansu, Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek ve Irak Kürdistan Federe Bölgesi eski Milletvekili Halil İbrahim Muhammedi katıldı.
’Devrim ve darbe arasında Mısır’da Müslüman Kardeşler’ konulu bir sunum yapan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın idari kadrosundan ve Dünya Müslüman Alimler Birliği üyesi Dr. Cemal Abdulsettar, Müslüman Kardeşler’in 2002 yılında topluma açılmaya karar verdiğini aktardı. Abdulsettar, "Bu projenin hedefi, önce Müslüman bir fert, sonra Müslüman bir aile ve Müslüman bir toplum yetiştirmekti. Daha sonra da Müslüman bir devlet ve en sonunda Müslüman devletler başında ise hilafet. Müslüman Kardeşler, bu proje için hesapladıkları süre 30 yıl idi. Ancak hiç beklemedikleri 25 Ocak devrimiyle karşı karşıya kalınca aktif rol oynamak zorunda kaldılar. Çünkü aktif rol oynamasalardı tekrar başa diktatörlerin geleceğini ve Müslümanları ezeceklerini çok iyi biliyorlardı. Müslüman Kardeşler, ümmetin ayağa kalkması için toplumun dirilişi için ve vatanları için fedakarlık yapmak zorundaydılar. Müslüman Kardeşler, devrimde ne bir kalem kırdı, ne bir gazeteciyi susturdu ve ne de toplumun değerlerine karışmadı. Müslüman Kardeşler ile beraber herkes sonuna kadar hürriyetini yaşadı" dedi.
Müslüman Kardeşler’in son iki yıl içerisinde fedakarlıkta zirve sayılabilecek örnekler sergilediğini dile getiren Abdulsettar, darbe sonrasında 42 bin kişinin hapishanelere atıldığını, 10 bin kişinin şehit edildiğini, 10 bin kişinin yaralandığını ve 35 bin kişinin işine son verildiğini söyledi. Alimlerin gözaltına alıp haklarında idam kararlarının verildiğini kaydeden Abdulsettar, yüzlerce medresenin kapatıldığını ifade etti. Hapishanelerde gençlerine ve bacılarına yönelik her türlü işkencenin yapıldığını aktaran Abdulsettar, Müslüman Kardeşler bireylerinin şirketlerine ve mallarına el konulduğunu belirtti. Tüm bunlara rağmen hakka bağlılıklarını ısrarla devam ettirdiklerini vurgulayan Abdulsettar, hakkın kendileriyle beraber olduğunu ve hakkın mutlaka zafere ulaşacağının altını çizdi ve her şeye rağmen ümitsizliğe “Hayır” dediklerini söyledi. Abdulsettar, son olarak “Şuan Mısır’da öyle bir yapı, öyle bir gençlik var ki; sadece Mısır’ı değil Filistin’i bile kurtarmaya hazırlar" diye konuştu.
Panelde ayrıca 22. dönem İstanbul Milletvekili Dr. Hüseyin Kansu “Balkanlarda İslami hareket: Aliya örneği”, gazeteci-yazar Nevzat Çiçek “Tunus’ta Müslüman Kardeşler: Gannuşi örneği” ve Irak Kürdistan Federe Bölgesi eski Milletvekili Halil İbrahim “Muhammedi Müslüman Kardeşler ve Kürtler: Yekgirtu örneği” konulu birer sunum yaptı.

Kaynak: Hürriyet
Haber kaynağına ulaşmak için tıklayınız.